PANEL: 9. YILINDA KOSOVA’NIN BAĞIMSIZLIK SÜRECİ
3 Mart 2017 tarihinde “9. YILINDA KOSOVA’NIN BAĞIMSIZLIK SÜRECİ” konulu ve BALKAR Müdürü Prof. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen panelde Kosova Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Rrahim Morina, Kosova Diaspora Bakanlığı İstanbul Kültür Merkezi Müdürü Kamil Bitiş ve BALKAR Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Fuat Aksu birer konuşma yaptılar.
Konuşmalarının özeti şöyledir:
RRAHIM MORINA (Kosova Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu)
Yugoslavia was divided into West and East. There was huge injustice against the Albanians living in the East. On the other hand Albania was an important state in the Balkans. Albert Einstein went to the USA using an Albanian passport.
Albanians were divided among different states. During the Second World War and until Yugoslavia was freeded, we lost 45 thousand Albanians. Many Albanians went to Turkey, Australia and USA. Rankovic’s time was suppression of Albanians. Tito dismissed him from his position.
MORINA: Serbian Academy of Sciences was against freedom and rights for Albanians.
In 1968 there were huge demonstrations of Albanians about using the Albanian flag. Albanians remained 78-80% of Kosovo population. Serbian Academy of Sciences was against freedom and rights for Albanians. There were demonstrations of students of the University of Prishtina for more rights for Albanians: The demonstrations were 1981 in the beginning of the year. There were very strong demonstrations.
Serbian fascism was directed against Albanians. Slobodan Milošević who was called “Balkan butcher / Balkan kasabı” organized meeting in Kosovo “Yoghurt Revolution” (each participant was given a burek and yoghurt). 28 June 1989 was 600th Anniversary of the Battle of Kosovo. Serbs celebrate it as a victory. He made a public appeal to all Serbs.
MORINA: Croatia tried to convince Albanians to attack the Serbs.
Albanians tried to reorganize themselves. Ibrahim Rugova organized a political party in 1990. They declared that they would get the status of an autonomous republic or they would get independence. Independence of Slovenia, then Croatia, then Bosnia and Herzegovina and a war started. Croatia tried to convince Albanians to attack the Serbs. But Rugova refused because Albanians were unarmed. A terrible war took place in Bosnia (after the war Noel Malcolm wrote the book – “Short History of Bosnia”, and then “Short History of Kosovo”. By Milošević, in 1989 the autonomy of Kosovo, which was given in the time of Tito, was abolished.
MORINA: I thank Turkey for its help.
1995 Dayton Treaty was concluded, but the Albanians were not included. On 28 of November 1998 protests started. Ramboulliet tried to find a solution for Kosovo. But Serbian regime did not accept it. Negotiations didn’t give a result. Many crimes of Serbian regime against Albanians were committed. 114 men were killed in a village in Gjakova, still missing more than 200 people. 16100 Albanians were lost during the conflict. Economy was destructed. Expulsion of Albanians took place. Parts of the Albanian refugees came in Kırklareli. I thank Turkey for its help. Then NATO intervened and in Kosovo UNMIK (administration of UN in Kosovo) was established (International Steering Committee to control the development). On 17 February 2008 was the Declaration of Independence of the Republic of Kosovo. 114 recognitions, UEFA and FIFA participants; Kosovo is a success story. Economic growth is 3% every year. We have the most democratic constitution worldwide.
KAMİL BİTİŞ (Kosova Kültür Merkezi Müdürü)
Kosova meselesi başlayınca 1981 yılından sonra Türkiye’deki Arnavutlar arasında da çatışmalar yaşandı.
1. 1990-91 yılından önce; Niyazi Saraçoğlu, Ahmet Yağlayıcı ve Sabri Kosovalı çalışmalar yaptı.
2. 1991-94 arası Türk-Arnavut Kardeşliği Derneği’nin çalışmaları
“Biz Kosova’yı her zaman işgal altındaki Kosova Cumhuriyeti olarak gördük.”
3. 8 kişilik bir Kosova Dayanışma Komitesi kuruldu.
4. Dayanışma Komitesi; daha önce Bosna için, sonar Kosova için çalıştı.
5. İHH’nın çalışmaları; 1998 Mart’ta süreç başladıktan sonra özellikle UÇK militanlarının Türkiye’de tedavisi için çalıştı.
BİTİŞ: Kendimi bir şeyler yapmak için sorumlu hissediyordum.
Ben (Kamil Bitiş) de bu mücadeleye katıldım. Gerekçem ise Kosovalıların haklı olduğunu düşünmemdi. İkincisi oradan Sırpların baskısı sonucu buraya geldim. Üçüncü üniversiteyi Kosova’ya giderek okudum. Kendimi bir şeyler yapmak için sorumlu hissediyordum.
1990 Mayıs-Haziran’ında Arnavutluk’tan gelen bir heyetle görüşmede Türk-Arnavut Dayanışma Derneği başkanı ile tanıştım ve daha sonra bu derneğin yönetim kurulu üyesi oldum.
Türkiye’nin Kosova politikası bizim istediğimiz gibi değildi. Türkiye, Bosna’ya daha çok sahip çıktı çünkü Boşnaklar, Müslüman kimliğini öne çıkardı. Oysa Arnavutlarda dini bir mücadeleden çok milli bir mücadele vardı. Bunun yanında, Bosna Hersek bir cumhuriyet, Kosova ise özerk bir bölgeydi. Bu nedenle de 23 Mart 1989’da alınan Kosova’nın statüsünü 1974’te değiştirmeyi talep ediyordu. Tabi doğu sorunu da Türkiye’nin tavrını etkiliyordu.
BİTİŞ: Türkiye’den Kosova’nın bağımsızlığını savunmasını talep ettik.
İsmail Cem, Kosova meselesini çözmek için Belgrad’a gitti ama Kosova’ya gitmedi. 1998 Mart’ta Ankara’ya gittik. Türkiye’den Kosova’nın bağımsızlığını savunmasını talep ettik. Bülent Ecevit’le görüştük. Priştina ve Belgrad’la yapılacak anlaşmayı desteklemesini istedik. Bu bizim için bir zaferdi. Kendisi İsmail Cem ile görüşmeyi önerdi. Sırbistan o zaman Kosova’dan bazı Türkleri gönderdi ve “Kosova’da Arnavutlar Türklere baskı yapıyor.” dedi.
- İsmail Cem görüşmeyi kabul etmedi.
- TBMM Kosova özel oturumuna katıldık. Kimlerin konuşacağını öğrendik. Önceden kendisiyle iletişime geçtik. Tüm konuşmalar bizim lehimize oldu.
- Kosova konusunda daha duyarlı Hüseyin Kansu, Ali Dinçer, İrfan Gürpınar, Ahmet Priştina, Mustafa Baş ve Cevdet Akçalı ile görüştük.
- Türk-Arnavut Kardeşlik Derneği olarak arabaların arkasına “Republic of Kosovo” yazısı yapıştırdık, kitap yayımladık ve BESA dergisini çıkardık.
- Abdi İpekçi Salonunda iki büyük konser düzenledik. Çok ses getirdi.
- 1993’te Emel Sayın ile bir konser düzenledik. Sayın, “Oj Kosova Nëna Ime” şarkısını da söyledi.
- Fehmi Agani ile Ankara’da bir görüşme düzenledik.
- 12 Ocak 1992’de Kosova liderlerinden biri olan İbrahim Rugova’yı Türkiye’ye davet ettik. Dünyada Kosova bir liderini kabul eden ilk ülke Türkiye olmuştur ve kendisini karşılamaya Turgut Özal (cumhurbaşkanı), Süleyman Demirel (başbakan) ve Hüsamettin Cindoruk (meclis başkanı) beraber gelmiştir.
- 1992’de Sırbistan Konsolosluğu önünde bir protesto organize ettik.
- “Sırp Halkı da Fatura Ödemeli” diye beyanat verdim çünkü Milošević’i iktidara halk getirdi. Bu beyanım yüzünden çok eleştiri aldım.
- 2001’de Hashim Thaçi, şimdiki Kosova Cumhurbaşkanı, Türkiye’yi ziyaret ettiğinde birlikte görüştük.
PROF. DR. FUAT AKSU
Kosova Sorununa Türkiye’nin Bakışı
Türkiye başlangıçta mesafeli idiyse de Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke oldu. “Temkinli dış politika” 1990’larda Türkiye’nin Balkan politikasının bir gereğiydi. Yunanistan kadim hasım durumunda ve Bulgaristan 1984-89 yıllarında Türkleri göçe zorladı.
1990’larda Yugoslavya’nın dağılması ile yeni bir sorunla karşılaşıyoruz. Ayrıca Ortadoğu’da ve Kafkaslarda da yeni problemler ortaya çıkmıştı. Türkiye, dağılmayı meşrulaştıracak bir dil kullanmamaya çaba sarf ediyor. İlişkileri dengelemeye özen gösteriyor. Bir de Türkiye’deki milliyetçi bir kesim Balkanlardaki krizi bir fırsat olarak görüyor. Özal ve Demirel’in “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk dünyası” söylemi bence doğru bir söylem değildi.
Türkiye; barışçıl ilişkilerin gelişmesi, zorla sınır değişikliklerinin tanınmayacağı, insan haklarının ve sivillerin korunması gibi hususları dillendirdi. “Yugoslavya’nın toprak bütünlüğünün korunması” politikasını güttü. Kosovalı Arnavutlara siyası desteğe evet ama bağımsızlığına hayır dedi.
AKSU: İktidar ve muhalefet topyekûn bir Kosova siyaseti şekillendirmeye başladı.
Askeri güç boyutuyla da Arnavutlar destek bekliyordu ama bu uygun bulunmuyordu. Kosova, Sırbistan’ın Yugoslavya’nın özerk bir bölgesidir deniyordu. Türkiye’nin girişimini Milošević reddetti: “Kosova’ya eski statüsü verilsin” dedi. Milošević yönetimi bunu içişlerine müdahale olarak adlandırıyordu. İsmail Cem bir açıklamasında: “Bir taraf meseleyi bağımsızlık mücadelesi, diğeri içişlerine müdahale olarak görüyor.” dedi. Bundan sonra iç müdahaleye evrilmeye başlayınca Türkiye, Kosova’daki soydaşlar konusunu gündeme getirdi. 17 Mart 1998’de TBMM Kosova ile ilgili temel prensipleri ilan edildi. İktidar ve muhalefet topyekûn bir Kosova siyaseti şekillendirmeye başladı.
- Seçenek: 74 anayasası korunsun
- Seçenek: Daha geniş özerklik verilsin.
- Seçenek: Federal yargı kurulsun, olmazsa Kosova’ya bağımsızlık verilsin.
Bu aşamalar bağımsızlığın meşruiyeti açısından doğru kurgulanmıştır. 1998-1999 süreci bu şekildeydi.
28 Ocak 1999’da Dışişleri Bakanlığı diplomasinin yetersiz kalıp müdahalenin gerekliliğini belirtiyor. Rambouillet görüşmeleri soydaşlarımız ve tüm halkların korunması, olmazsa müdahale dendi.
Türkiye NATO müdahalesine desteği meclisten geri çekti. Kosova’da 77 günlük bir savaş meydana geldi. Yabancı silahlı kuvvetler de Türkiye’ye gelmiş ancak tezkerede bu yoktu. 24 Mart 1999’da askeri müdahale başladı. BM güvenlik konseyi 1244 sayılı karar UNMIK, 25 Temmuz 1999’da Kosova Geçici Yönetim Makamı, Türkiye de asker gönderdi.
Sonrasındaki Süreç
2007’de Ahtisaari raporu Kosova’ya bağımsızlık en uygun çözüm olacaktır. 17 Şubat 2008’de bağımsızlık ilan edildi. Bugün itibariyle 114 ülke tarafından tanınıyor.
Türkiye’nin Kosova siyaseti Bosna’dan neden farklıydı?
- Bosna’nın cumhuriyet, Kosova’nın özerk bölge oluşu
- Boşnaklar Türkiye’yi daha çok anavatan olarak görüyor. Kosovalı Arnavutlar ise daha çok Arnavutluk’u görüyor.
- Kosova’da yaşayan Türkler kendini Sırplara daha yakın görüyor.
- UÇK faktörü Türkiye’yi tedirgin ediyor.
- Türkiye’deki ayrılıkçı terör meselesi Türkiye’nin tavrını etkiliyor. Kosova’nın bağımsızlığı Türkiye’de Kürt hareketlerine teşvik olur korkusu var.
Sonuçları itibariyle bir ikilem yaşanıyor. Kosova sorunu ile Güneydoğu sorunu çelişirken Kıbrıs’taki Türklerle benzerlikler taşıyor. Uluslararası Adalet Divanı sadece Kosova’da uygulanacak bir karar alıyor.
SORU-CEVAP
MORINA:
· International communities have supported Kosovo.
· Turkey is the 6th country which recognized Kosovo.
· Our aim is to join Europe Union.
· We are in transformation of security forces. Some countries can have some problems, but we try to do good relations with all as a democratic country.
BİTİŞ:
· Türkiye’nin Kosova politikasını farklı dönemlere ayırıyorum. Müdahaleden ve bağımsızlıktan sonra Türkiye daha çok destekliyor.
AKSU:
· İhtiyatlı dış politika Türkiye’nin 2008’deki tavrını kolaylaştırmıştır. BM Balkanlara özgü bir acil müdahale gücünü ancak Kosova’dan sonra kurdu.
· Davutoğlu’nun “komşularla sıfır sorun” söylemi yeni bir şey değildi. Önceden başlamış bir süreçti.
· Mesafeli olmak kısmı yalnızca silahlı güçle ilgilidir. Yoksa Türkiye siyasi ve ekonomik desteği esirgemedi. Yardım kuruluşlarının Kosova’ya aktardığı yardımları biliyoruz.
· Bugün 114 ülke bağımsızlığını tanımışsa bunda Türkiye’nin desteğinin olmadığını söyleyemeyiz. NATO, OIC, … her platformda söylemleriyle bunu destekliyor.
· Doğan Güneş anılarında TSK’nın Boşnaklara düzenli ordu kurulmasına destekten bahsediyor.
________________________________________________________________________________________
Özet: Prof.Dr. Mehmet Hacısalihoğlu
Redaksiyon: Zeyneb Gökçe (BALKAR Asistanı)